Bu Blogda Ara

28 Şubat 2011 Pazartesi

Kul Himmet Deyişleri-3

Hey Gaziler Şunda Günâhkâr Oldum

Eyyüb'ün kurdunu döküp sağ eden
İbrahim'in yerin çayır su eden
Kara don giyip de ağ deveyi yeden
Medet pirim imdat eyle talibe

Hasan Hüseyn şebber-şubber kulaktır
İmam Zeynel İmam Bakır yanaktır
İmam Caferhüsn hecesinde ayandır
Medet pirim imdat eyle talibe

Musa Kâzım Rıza kalemdir kaştır
Takî Nakî çeşmi onlara eştir
Hasanü'l-Askerî dehanda diştir
Medet pirim imdat eyle talibe

Mehdî dedim masum pake yetirdim
Mürvet dedim el pençeye oturdum
On ik'İmamlar'a iman getirdim
Medet pirim imdat eyle talibe

Kul Himmet'im eydür var özün öldür
Cümle eksikliğin mürşîde bildir
Engür şerbetini tuttuğum eldir
Medet pirim imdat eyle talibe



Kahpe Felek Sana Nettim Neyledim


Kahpe felek sana nettim neyledim
Attın gurbet ele parelerimi
En sonunda beni sılamdan ettin
Yıktın mümkünümü çarelerimi

Bir kemlik görmedim hüsnü aladan
Çetin kurtulurum ben bu yaradan
Gözlerim ki merhem gele sıladan
Dağlar perde tutmuş aralarını

Bakmaz mısın tenden akan kanıma
Yarelerim ceza verir canıma
Gelenim yok gidenim yok yanıma
Yine ben sarayım yarelerimi

Günden güne al kanlarım akıyor
Yaram yürektedir beni yakıyor
Biri sağalmadan biri çıkıyor
Sar cerrah incitme yarelerimi

Kul Himmet'im ötesini bilirim
Çeke çeke ben bu dertten ölürüm
Vadem yeter gurbet elde kalırım
Dost olan giyinsin karelerini



Kalk Karındaş Yola Gidek


Kalk karındaş yola gidek
Hak yoldan öte mi dersin
Murad u maksuda erincek
Bu söze hata mı dersin

Arif olan kalleş olan
Bellidir meyli boş olan
Vefasız yoldaş olan
Menzile yeter mi dersin

Sırrını verme kalleşe
Kalbi çürük meyli boşa
kapabilmem düşse taşa
Yetmeden tutar mı dersin

Sırrını verme hayrata
Senden alır gider yada
Damızlık koysan çiğ süde
Pişmeden tutar mı dersin

Kul Himmet der çoşmayan
Aşk kazanında pişmeyen
Burada Hakk'a ulaşmayan
Orada yanar mı dersin



Pare Pare Yalan Dünya

Pare pare yalan dünya



Yalan dünya değil misin
Hasan ile Hüseyin'i
Alan dünya değil misin
Ali bindi Düldül ata
Âşık dayanır firkate[1]
Boz kurt ile kıyamete
Kalan dünya değil misin
Ali'nin Düldül'ünü alıp
Arslanını dağa salıp
Yedi kere üste kalan
Dolan dünya değil misin
Ah şu kaşa ah şu göze
Ciğer kebap oldu köze
Muhammed'i bir ham beze
Saran dünya değil misin
Yetik[2] Kul Himmet'im yetik
Gerçeğin eteğin tutup
İnsan gül ot gibi bitip
Dolan dünya değil misin
Sana Derim Be Hey Sofi
Sana derim be hey sofi
Evvel imamınız kimdir
Selâvat indi şanına
Hak Muhammed Ali diyendir

Evvelkisi İmam Hasan
İkincisi İmam Hüseyn
Üçüncüsü İmam Zeynel
Dördüncüsü İmam Abidin'dir

Beşincisi İmam Bakır
Altıncısı İmam Cafer
Yedincisi Musa Kâzım
Sekizincisi Rıza'dır

Dokuzuncu İmam Takî
Onuncusu Ali Nakî
On birinci Hasanü'l-Askeri
On ikinci Mehdi sahib-zamandır

Kul Himmet'im bakışına
Böyle mi girdi düşüne
İki cihân güneşine
Pâk eyleyen Kur'an'dır


Sebü'l-Mesani
Sebü'l-mesani kitabın okusan
Türablıktan a'la yol mu bulunur
Bülbül olsam dört kapıda şakısam
Türablıktan a'la yol mu bulunur

Türab ol ki çiğnesinler üstünü
Anda fark et düşmanını dostunu
Nesimi gibi yüzdüregör postunu
Türablıktan a'la yol mu bulunur

Türab ide özün türab ol türab
Kalbindeki kini kibrini bırak
Muhammed Ali'nin cemalin görek
Türablıktan a'la yol mu bulunur

Şükr olsun türablıktan doğrudur yolum
Ali'ye de malum ahvalim halim
Balım Sultan Haydar kend'aslan Ali'm
Türablıktan a'la yol mu bulunur

Balı'yı türab eden aşkın meyidir
Ali Seydi Şah İbrahim soyudur
Türablıktan Şah-ı Merdan huyudur
Türablıktan a'la yol mu bulunur

Kul Himmet'im Kulhüvallahü ahad
Cesetimden can kalmadı bu saat
Dün ü günü bildim idim Muhammed
Türablıktan a'la yol mu bulunur
Seyran Edip Şu Alemi Gezerken
Seyran edip şu alemi gezerken
Uğradım gördüm bir bölük canları
Cümlesinin erkanı bir yolu bir
Mevla'm bir nurdan yaratmış anları

Cümle bir mürşide demişler beli
Tesbihleri Allah Muhammed Ali
Meşrebi Hüseyni ismi Alevi
Muhammed Ali'ye çıkar yolları

Durakları irfan bağıyla bostan
Silinmiş kalbleri gümandan pastan
Cümlenin muradı bir fidan dosttan
Arı gibi sadalaşır ünleri

Sıratı mizanı bunda geçmişler
Varlık benlik kal'asını yıkmışlar
Al giymişler yas donundan çıkmışlar
Gece kadar gündüz bayram günleri

Cennet istemezler azm-i didare
Ne korku çekerler tamuya nare
Secde kılmaktan geçmişler divare
Didare karşı tutmuşlar yönleri

Bir nefeste bir imana uymuşlar
Birinin niyazın bine saymışlar
Kaynayıban kaptan kaba konmuşlar
Şah Hüseyn uğruna akmış kanları

Kul Himmet'im gerçeklerin bu meydan
Özün kurtarmışlar sıfat-ı şerden
Hep içmişler Kırklar içtiği meyden
Haber duymuş dost ilinden canları
Seyyah Oldum Şu Âlemi Gezerim
Seyyah oldum şu âlemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkarımla okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
İki elim gitmez oldu yüzümden
Ah ettikçe kan yaş gelir gözümden
Kusurum gördüm kendi özümden
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Bozuk şu dünyanın düzeni bozuk
Tükendi daneler kalmadı azık
Yazıktır şu geçen ömüre yazık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Gene kırcalandı dağların başı
Durmadan akıyor gözümün yaşı
Verdiği emeği alıyor kişi
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kul Himmet Üstadım ummana daldım
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum çullar geydim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Ta Kalu Bela'dan Sevdik Seviştik
Ta kalu bela'dan sevdik seviştik
Bizimle ezelden yardır mahabbet
Üstaz nazarında ikrar kopuştuk
Mü'mine kadim ikrardır mahabbet

Kudret kelamını söyler Cebrail
Rıza lokmasını sunar Mikail
Canı cana ulaştırır Azrail
İsrafil ağzında surdur mahabbet

Mahabbet edenler nasibin alır
Mahabbet etmiyen yolda ne bulur
Ser-çeşme Muhammed Ali'den gelir
Dalgası dükenmez göldür mahabbet

Mahabbettir yerin göğün direği
Mahabbet edenin yanar çerağı
Mahabbet aşıkla maşuk durağı
Hak nazar ettiği yerdir mahabbet

Mahabbet kadimdir insan içinde
Can cananı sever irfan içinde
Kırklar meydanında erkan içinde
Ne'stersen bulunur şardır mahabbet

Gel berü gel imdi iman edersen
Gelme hakkın değil güman edersen
Sırrın tercemandır iyan edersen
Zira halk içinde sırdır mahabbet

Bu her dem bahardır bunda kış olmaz
Öter bülbülleri dilleri durmaz
Kokusu dükenmez hiç rengi solmaz
Bir aceb bağ ü gülzardır mahabbet

Şirin için dağlar delerdi Ferhad
Leyla'yı Mecnun'a gösterdi üstad
Muhammed Ali'den kuruldu bünyad
Ta ezelden berü vardır mahabbet

Can cana mahabbet etse erkandır
Zira mahabbetin arzusu candır
Hublar meclisine erse cüvandır
Rıza yurdundaki pirdir mahabbet

Kul Himmet bu makam özge makamdır
Mahabbetin mührü On İki'mamdır
Güzel şahın nazarında tamamdır
Hakıykat vasl-ı didardır mahabbet
Uyan Be Hey Gaafil Hab-ı Gafletten
Uyan be hey gaafil hab-ı gafletten
Ömrün geldi geçti haberin var mı
Bir haber aldın mı sırr-ı vahdetten
Murg-ı canın uçtu haberin var mı

Bu dar-ı rıhlettir bunda kalınmaz
Hem sonu fenadır murad alınmaz
Kafile kalkıcak geri dönülmez
Kervanbaşı göçtü haberin var mı

Azığın var mıdır yola gitmeğe
Döşeğin hazır mı varıp yatmağa
Ejderler gibi dem çekip yutmağa
Yerler ağzın açtı haberin var mı

Ma'sıyet yükünü aldın boynuna
Hiç ölüm korkusu gelmez aynına
Felek birkaç arşın bezi eğnine
Yakasız don biçti haberin var mı

Derviş Himmet senden evvel gelenler
Kimisi kul kimi sultan olanlar
Dünya benim mülküm deyip yelenler
Ecel canım içti haberin var mı
Vakt-i Seherde
Vakt-i seherde
Açılıp perde
Düştüğüm yerde
Derman sendendir

Düşmüşüm kaldır
Minnetim oldur
Ağlarım güldür
Derman sendendir

Benim bîçare
Kaldım avare
Yürek pür yare
Derman sendendir

Nefs-i zalimi
Gözle halimi
Sundum elimi
Derman sendendir

Derviş Himmet'e
Çare vuslata
Derd ü firkate
Derman sendendir
Yetmiş İki Buçuk Millet Dileği
Yetmiş iki buçuk millet dileği
Yaradana yalvarırım sabahtan
Ol zaman dolanır Hakk'ın meleği
Yaradana yalvarırım sabahtan
Herkes mataını alır satışır
Hak Muhammed Ali cara yetişir
Cümle kuşlar yuvasında ötüşür
Yaradana yalvarırım sabahtan
Seher vakti oldu nasıldır haller
Ol zaman açılır kırmızı güller
Sabahtan kapılar açıktır derler
Yaradana yalvarırım sabahtan
Kul Himmet üstadım yolu kurdular
Kafeste ötüyor kumru dudular
Hakk'a dilek dile kabul dediler
Yaradana yalvarırım sabahtan
Yine Bir Sevdaya Düştüm
Yine bir sevdaya düştüm
Aşkın elinden elinden
Yine umman olup taştım
Aşkın elinden elinden

Ateş-i aşk ile yandım
Fani cihandan usandım
Gûyiya Mecnun'a döndüm
Aşkın elinden elinden

Seherlerde ağlayalım
Dertli sînem dağlayalım
Sular gibi çağlayalım
Aşkın elinden elinden

Özümü deryaya saldım
Ona gavvâs olup daldım
Pîrlikte hayrette kaldım
Aşkın elinden elinden

Derviş Himmet biçaredir
Cihan içre avaredir
Hem yüreği pür yaredir
Aşkın elinden elinden
Çünkü Yandı Aşk Odu Kül Olmaktır Muradım
Çünkü yandı aşk odu kül olmaktır muradım
Düşüp ayak altına yol olmaktır muradım

İşbu kesretten geçip vahdet iline uçup
La-mekana yol açıp çöl olmaktır muradım

Sa'y ile duruşunca yar ile görüşünce
Ummane erişince göl olmaktır muradım

Bakmam nefsin alına aldanmam akvaline
Gülzar-ı aşk dalına gül olmaktır muradım

Himmeti'ye sorana dost yoluna varana
Hak'tan haber verene kul olmaktır muradım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder