Bu Blogda Ara

28 Şubat 2011 Pazartesi

Kul Himmet Deyişleri-1

Ah Edeyim (Diyar-ı Gurbette)


Diyar-ı gurbette Cezayir'lerde
Eller bayram etsin ben ah edeyim
Ağ gerdan üstünde siyah tellerde
Teller bayram etsin ben ah edeyim

Kırmızı güllerin dalları yerde
Mevlam uğratmasın kimseyi derde
Yaz bahar ayında bulanık selde
Seller bayram etsin ben ah edeyim

Kırmızı güllerin yanıp tütende
Virane bahçede bülbül ötende
Salınıp sevdiğim yola gidende
Yollar bayram etsin ben ah edeyim

Kısmet olur ben sılaya varırsam
Sağ selamet hak selamın verirsem
Vadem yeter gurbet elde ölürsem
Çöller bayram etsin ben ah edeyim

Sefil Kul Himmet'im dert bana yeter
Bunca sefalatim sevdiğim beter
Yüce dağbaşında menemşe biter
Dallar bayram etsin ben ah edeyim

Aklım Fikrim Yar Eyledim
Aklım fikrim yar eyledim ben sana
Öğüt verdim deli gönlüm almadı
Bir kileceği var almış eline
Dünyayı içine koydum dolmadı
Alması farz imiş sünnettir selam
Hak nurdan yarattı yaz dedi kalem
Bir çiçek yarattı o rabb-ül alem
Onu kokulayan mahrum kalmadı
Var bir pire eriş serseri gezme
Gözet gözün onun yolundan azma
Değme bir dükkana yükünü çözme
Burda çok bezirgan assı bulamadı
Gençlik yaza benzer kocalık güze
Yüreğim başlıdır dertlerim taze
Boynun eğ de hizmet eyle üstaze
Şeytan benlik ile menzil almadı
Kul Himmet'im deste gülü elinde
Daima zikreder hakkı dilinde
Bir güzel sevmişim hakkın yolunda
Hayali gönülden zail olmadı
Ali Çağırır (Yolcu Oldum)
Yolcu oldum yola düştüm
Yollarım Ali çağırır
Bülbül oldum güle düştüm
Güllerim Ali çağırır

Bir zaman turapta yattım
Türlü çiçeklerden bittim
Arı ile çok bal yaptım
Ballarım Ali çağırır

Bulut oldum göğe ağdım
Yağmur olup yere yağdım
Coşkun coşkun ben kaynadım
Sellerim Ali çağırır

Haneye mihman gelmişim
Kah ağlayıp kah gülmüşüm
Bahr-i ummana dalmışım
Göllerim Ali çağırır

Kul Himmet'im aşka düştü
Aşk deryası boydan aştı
Virdimiz Ali'ye düştü
Dillerim Ali çağırır
Altının Kadrini Sarrafı Bilir
Altının kadrini sarrafı bilir
Açılmaz dükkanlar pazar mı ola
Salını salını sevdiğim dilber
İrakipler hile sezer mi ola

Seyreyledim yanağının alını
Ememedim leblerinin balını
Ayağına giymiş sırça nalını
Sevdiğim salınıp gezer mi ola

Yüce yüce yerlerine çıkınca
Ak ellere al kınalar yakınca
Sevdiğimin dal boynuna bakınca
Aşığın bağrını ezer mi ola

Yüce yüce yaylaları yaylasam
Her güzelin bir ismini söylesem
Yalvarıp yakarıp gönlüm eylesem
Göğsünün bendini çözer mi ola

Kul Himmet Üstadım kendi halinde
Bir güzel sevmişim halkın dilinde
Katipler oturmuş kalem elinde
Sevdiğim ismini yazar mı ola
Ağlar Da Gezerim Dağlar Başında
Ağlar da gezerim dağlar başında
Yar elinden yarası var gönlümün
Gündüz hayalimde gece düşümde
Yar elinden yarası var gönlümün
Felek soldurdu da açılan gülüm
Ötmez oldu aşk bağında bülbülüm
Eğer dostlar sorarsanız ahvalim
Yar elinden yarası var gönlümün
Yare yar olanlar bana yar ise
Dursa benim ilen bile yürüse
Ya çekilen nedir gam ile gussa
Yar elinden yarası var gönlümün
Bahri olmayanlar ummana dalmaz
Akar şu gözlerimin yaşı kurumaz
Her tabip yaraya merhem saramaz
Yar elinden yarası var gönlümün
Sefil Kul Himmet'im kime ne deyim
Kime derdim yanıp halim şu deyim
Kimi kimden kime şekva edeyim
Yar elinden yarası var gönlümün
Bad-ı Sabaya Sorsunlar
Bad-ı sabaya sorsunlar
Canan illeri kandedir
Görenler haber versinler
Canan illeri kandedir

Zikrederim aklım ermez
Yürek kaynar taşar durmaz
Görenler de haber vermez
Canan illeri kandedir

Bir bahrım kaynayup taştım
Mevce vurup hadden aştım
Diyar-ı gurbete düştüm
Canan illeri kandedir

Derviş Himmet eder ahi
Göz yaşı döker günahı
Acap görür mü ol mahı
Canan illeri kandedir
Bektaş-ı Veli'nin Yolun Bilmeyen
Bektaş-ı Veli'nin yolun bilmeyen
Gündüzü karanlık gece sayılır
Evlad-ı Âli'ye biat etmeyen
Zümresi münafık pice sayılır

Evlad-ı Mürsel'dir tutmazsa damen
Anlardan ıraktır din ile iman
Her kim Ali evlada ederse güman
Yüz bin emek çekse hiçe sayılır

Arşın yücesidir başının tacı
Ka'be'ye ulaşır zülfürün ucu
Ehl-i beyt katarı güruh-ı naci
Cümle güruhlardan yüce sayılır

Kul Himmet'im bu manaya erenler
Zamanında imanını bulanlar
Hazret-i Hünkâr'ı mürşit bilenler
Bir niyazı yüz bin hoca sayılır
Biz Muhammed Ali Deyenlerdeniz
Biz Muhammed Ali deyenlerdeniz
Dergaha gidiyor bu yollarımız
Şol güzel Ali'yi sevenlerdeniz
Düvazd' İmam okur şu dillerimiz

Biz mü'miniz münafıktan üşendik
Türab olduk topraklara döşendik
Kemer-bestelerden kuşak kuşandık
Pir Ali'ye bağlanmış bellerimiz

Biz mü'miniz kalbimizde kara yok
Bunda yoka var demezler vara yok
Nasib olmuş ayrılığa çare yok
Har ile açıldı şu güllerimiz

Biz de öğüt aldık bizden uludan
İhsan Muhammed'den mürvet Ali'den
Katara bağlıyız kalu beli'den
Başta değil etekte ellerimiz

Biz hasta değiliz sağlarımız var
Sünbüllü bülbüllü dağlarımız var
Dudulu kumrulu bağlarımız var
Şah Şah der de öter bülbüllerimiz

Kul Himmet'im sen de katara düzel
Mahabbet mülkünde ahir ü ezel
Severim şahımı hüsnü ne güzel
Aynımdan gitmiyor hayallerimiz
Bize İmdat Ol Hak'tan
Bize imdat ol Hak'tan
Sabreyle gönül sabreyle
Alemi yarattı yoktan
Sabreyle gönül sabreyle

Aşıkların işi zardır
Yüreğinde yanar nârdır
Bir eşref saat vardır
Sabreyle gönül sabreyle

Aşığın eyyamı gamda
Böyle çalınmış kalemde
Bitmez iş olmaz alemde
Sabreyle gönül sabreyle

Acele ahır melamet
Sabrın sonudur selamet
Az sabırda çok keramet
Sabreyle gönül sabreyle

Kul Himmet'im çekem minnet
Ölüm farz mı yoksa sünnet
Murada ereriz elbet
Sabreyle gönül sabreyle
Bizi Bu Sevdaya Salan
Bizi bu sevdaya salan
Kendi cenab-ı Allah'tır
Bu sevdaya gönül veren
İşi gücü eyvallahtır
Eyvallahı bilen kişi
Her dem artar aşkı cuşu
Rasül'ün bindiği taşı
Hala durur muallaktır
Bir sözüm vardır tutana
Er odur Hak'tan utana
Kul olmuşuz Pir Sultan'a
Eşiği de kıblegahtır
Er odur ki Hak'tan öğe
Desti damanına değe
Benzemez ağaya beye
Alı şah bir utu şahtır
Dest-ü dameni salmanam
Cevhersiz göle dalmanam
Kırklar saili Selman'am
İşim gücüm şey'ullahtır
Kul Himmel'im okur yazar
Şu cihanı ele gezer
Hak'tan bize oldu nazar
Bu bir sırr-ı sırr'ullahtır


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder