Bu Blogda Ara

28 Şubat 2011 Pazartesi

Kul Himmet Deyişleri-2


Dün Gece Seyrim İçinde
Dün gece seyrim içinde
Ben dedem Ali'yi gördüm
Eğildim niyaz eyledim
Düldül'ün nalını gördüm
Kanber'i durur sağında
Salınır cennet bağında
Ali, Musa Turdağı'nda
Ben dedem Ali'yi gördüm
Üç çerağ yanar şişede
Arslanlar gizli meşede
Yedi iklim dört köşede
Ben dedem Ali'yi gördüm
Yüce dağlar boran coşkun
Kul Himmet aşkına düşkün
Cümle meleklerden üstün
Ben dedem Ali'yi gördüm
Dün Gece Seyrimde Bir Şara Vardım
Dün gece seyrimde bir şara vardım
Niyaz ile kapıları açılır
Laleli sümbüllü bağını gördüm
Bülbül öter gonca güller seçilir

Pazarında gül alırlar satarlar
Koklaşuban canı cana katarlar
Gerçekleri bir kıl ile yederler
Müminlere hülle donu biçilir

Dallarında bir baharları yazılı
Yaprakları bir sıraya dizili
Meleşirler kurbanları kuzulu
Canlar bağışlanır kandan geçilir

Gül kokusu Muhammet'in teridir
Gönlü saf olanlar hakkın yaridir
Aşığa maşukun bergüzarıdır
Sevdalar nasipler nurlar saçılır

Bu şar Kul Himmet'i erenler şarı
Bu şarda satarlar erenler varı
Bu şarın adı var gönül pazarı
Engürler ezilir meyler içilir
Dünya İle Pazarlık Eyledim
Dünya ile bir pazarlık eyledim
Ne virane ne harabe ne şendir
Seyrettim de bir dükkâna uğradım
Ne çarşıdır ne bedesten ne hardır
Sırr-ı surullahtır aleme inen
Dedim harfim manasını duyana
Çiçeğe uğradım kokusu bana
Ne bağdadır ne bağbandır ne güldür
Bir makam seyrettim ya kim gelecek
İkrarsızlar kıyamete kalacak
Bir gerçek harfim var mana alacak
Ne mezheptir ne imandır ne dindir
Yed'iklim çar köşe kilidi birdir
Ana akıl ermez bir gizli sırdır
Sorarsan dünya ana misaldir
Ne ağızdır ne burundur ne dildir
Kitabın kalbinde olur mu ilan
Ümmet-i billah da Ali'ye ayan
Doluyu bu demde elime sunan
Ne âdemdir ne insandır ne kuldur
Kul Himmet'im bu manadan al imdi
Alamazsın bir gerçeğe sor imdi
Senede bir kere doğdu dolandı
Ne ülkerdir ne yıldızdır ne gündür
Düştüm Yine Bir Derde
Düştüm yine bir derde
Gönlüm niçin eğlenmez
Kararım yok bu yerde
Gönlüm niçin eğlenmez
Yarabbî sen kıl yari
Cemalin görsem bari
Dün ü gün edip zari
Gönlüm niçin eğlenmez
Zînet sevdası değil
Şöhret gavgası değil
İzzet davası değil
Gönlüm niçin eğlenmez
Müminim şükrederim
Daima fikrederim
Her zaman zikrederim
Gönlüm niçin eğlenmez
Himmet bir aşık kuldur
Bu yol bir acep yoldur
Halimi bilen oldur
Gönlüm niçin eğlenmez
Ey Aşıki Saramadın Yaremi
Ey âşıki saramadın yâremi
Yâreme em olup merhem çalasın
Yarem deşilmiştir sarılmaz madem
Arayıp da hekimini bulasın

Dört kapı açıldı hangisi vardır
Bu manaya ermek hayli hünerdir
Deryanın dibinde kaç şehir vardır
Çarşısını pazarını bilesin

Mehdî çıkmış diye tellâl bağırdı
Bir teknesi vardır kırklar yoğurdı
On iki kız sekiz oğlan doğurdu
Onların ne olduğunu bilesin

Âşıkların sözlerine has derim
Muhammed'i gördüm Ali dost derim
Yedi bin yedi yüz âyet isterim
Yüz on daha vardır onu bilesin

Benim sevdiceğim Takî Nakî'dir
Dost bağında bülbüller şakıtır
Yüz kardaşın hocası var okutur
Onlarıñ da ne olduğun bilesin

Düzüm düzüm olmuş yüzünün beni
Açılmıştır gül benzinde yanağı
Sar'öküzün alnındaki beneği
Kanadında ne yazılı bilesin

Var bul bir delilin yaka fenerin
Kaç hamail vardır şems ü kamerin
Sar'öküzün bastıcağı mermerin
Direğinde ne olduğun bilesin

Âriflerin sözü hilaf yazılmaz
Güher olmayınca hatem düzülmez
Bir kız vardır hergiz kuşağı çözülmez
Anasının kande olduğun bilesin

Dinleyeyim Kul Himmet'in sözlerin
Onda gördüm yedilerin izlerin
Muhammed'in koynundaki kızların
Huri midir peri midir bilesin
Eğer Ben Fakire Haber Sorarsan
Eğer ben fakire haber sorarsan
Ya ben nerde idim nerden gelirim
Yok değildim şu cihanda var idim
Pire hizmet ettim pirden gelirim
Addürrezzak gibi Hızır'a yettim
Selman gibi eski dini terkettim
Doksan bin küffarı Müslüman ettim
Tecella dağından Tur'dan gelirim
İsa ile bile idim havada
Musa ile bile idim duada
Ferhat ile külünk çaldım kayada
Attım külüngümü zordan gelirim
Nuh Peygamber gibi gemiler çattım
İletip deryayı ummana kattım
Yusuf ile bile kuyuda yattım
Yakup ile ah u zardan gelirim
Kul Himmet'im bir olalım er ile
Belki bizim kısmetimiz verile
Üçler makamında yediler ile
Kırkların olduğu
Gafil kaldır kalbindeki gümanı

Bu mülkün sahibi Ali değil mi
Yaratmış Hak on sekiz bin alemi
Rızkını veren de Allah değil mi

Gelin geçelim biz böyle gümandan
Sakın çıkmayalım dinden imandan
Şefaat umalım on iki imamdan
İmamlar atası Ali değil mi

Kul Himmet'im der ki ben bir fukara
Aradım buldum derdime bir çare
Yüzü kara nasıl varsın dergaha
Dergahta oturan Ali değil mi yerden gelirim
Eğer Din Babından Haber Sorarsan
Eğer din bâbından haber sorarsan
Söyle kelâmını bildir efendim
Sual eyle ihsân olsun kelamlar
Bilemezsem hâlim nedir efendim

Bir günün farzını on yedi bildim
Yiğirmi sünneti üç vitir kıldım
Sualine cevap vermeye geldim
Veremezsem döv de öldür efendim

Sabah dört öğlen on belli beyandır
İkindi sekizdir deme ziyândır
Akşam beş yats'on üç vitir tamamdır
Bunu da böylece kıldım efendim

Altmış altı er kaleyi boyladım
Altı yüz teravihi hesap eyledim
Ben bir divaneyim böyle söyledim
Buncağız kusura kalma efendim

Kıyas et meydandan geri kalırım
Aç gözünü sana hoca olurum
Bir yıllık namazı ezber bilirim
Var senden kaçan kördür efendim

Beş bin yüz yirmi farzıdır heman
Yedi bin iki yüz sünnettir tamam
İncil'le Zebur Hak delili Kur'an
O da bir sırdır ermen efendim

Seyyid gibi sen secdeye oturmuş
Köylü sana yağlı pilav getirmiş
Bana sen de neden sual sorarsın
Balı kıymağı da yersin efendim

Sözü m'olur sencileyin özü çürüğün
Yüzün görme yüzü gözü buruğun
La bak aşağı indirmişsin sarığın
Korkarım başında güldür efendim

Herhalde ilerü gelemez deyü
Sualime cevap veremez deyü
Kul Himmet ile baş edemez deyü
Korkarım el sana güler efendim

Eğer Dosttan Belli Haber Sorarsan

Eğer dosttan belli haber sorarsan
Sana haber versin seher yelleri
Dost illeri kande deyu ararsan
Sana haber versin seher yelleri

Baharı açıldı mı güllerinin
Feryadı var mıdır bülbüllerinin
Doğru yolun bilir dost illerinin
Sana haber versin seher yelleri

Aşkımın ateşi tutuşup yandı
Dud-i ahım feleklere boyandı
Kandedir der isen güzel efendi
Sana haber versin seher yelleri

Derviş Himmet kendin hayran eylemiş
Yıkıp suret mülkün vîran eylemiş
Canan illerini seyran eylemiş
Sana haber versin seher yelleri
Gafil Kaldır Kalbindeki Gümanı
Gafil kaldır kalbindeki gümanı
Bu mülkün sahibi Ali değil mi
Yaratmış Hak on sekiz bin alemi
Rızkını veren de Allah değil mi

Gelin geçelim biz böyle gümandan
Sakın çıkmayalım dinden imandan
Şefaat umalım on iki imamdan
İmamlar atası Ali değil mi

Kul Himmet'im der ki ben bir fukara
Aradım buldum derdime bir çare
Yüzü kara nasıl varsın dergaha
Dergahta oturan Ali değil mi
Gafil Kalma Şaşkın Bir Gün Ölürsün
Gafil kalma şaşkın bir gün ölürsün
Dünya dolu malın olsa ne fayda
Ettiğin işlere pişman olursun
Pişmancalık ele geçmez ne fayda
Bir gün seni götürürler evinden
Hak-kın kelamını kesme dilinden
Kurtulmazsın Azrail'in elinden
Türlü türlü yolun olsa ne fayda
Söylersin de sen sözünden şaşmazsın
Helalini haramından seçmezsin
Kesilir kısmetin suda içmezsin
Akan çaylar senin olsa ne fayda
Sen söylersin söz içinde sözüm var
Çalarsın çırparsın oğlun kızın var
Hiç demezsin üç beş arşın bezim var
Bedestanlar senin olsa ne fayda
Kul Himmet Üstadım çöksem otursam
Türlü varlığımı ele götürsem
Dünya benim diye zapta geçirsem
Bütün dünya senin olsa ne fayda
Gaipten Haber Getirdin
Gaipten haber getirdin
Mihman hoş geldin hoş geldin
Bizi sohbete kandırdın
Mihman hoş geldin hoş geldin

İki bade birden içtik
Muhabbet kapısın açtık
Çok şükür didar görüştük
Mihman hoş geldin hoş geldin

Erliğini ispat ettin
Gevher alıp gevher sattın
Üstümüze yoluğ attın
Mihman hoş geldin hoş geldin

Kur'ağaçta güler biter
Dalında bülbüller öter
Efendim birgüzar yeter
Mihman hoş geldin hoş geldin

Eyle Kul Himmet'im eyle
Pirim destur versin söyle
İn eşiğe niyaz eyle
Mihman hoş geldin hoş geldin
Gel Gönül Kimsenin Aybına Bakma
Gel gönül kimsenin aybına bakma
Hazer kıl sevdiğim değme gönüle
Arif ol cihanda bir gönül yıkma
Hazer kıl sevdiğim değme gönüle
Daim aşk atına bin de atlı gez
Edep öğren erkan öğren otlu gez
Gönül yıkma halk içinde tatlı gez
Sakın ey sevdiğim değme gönüle
Yoldaş eyle iman gibi dostunu
Amel kazan aramazlar aslını
Turap ol ki çiğnesinler üstünü
Hâk ol ey sevdiğim değme gönüle
Cihad eyle ki günahların tartasın
Bir amel kazan ki Hakk'a yetesin
Şar gibi her gördüğün örtesin
Pir ol ey sevdiğim değme gönüle
Kul Himmet dilimde zikrim Muhammed
Aşk dolusun içtim Hüda'ya minnet
Dinar ile satın alınmaz cennet
Hazer kıl sevdiğim değme gönüle
Gönül Kuşu Eski Yuvadan Uçtu
Gönül kuşu eski yuvadan uçtu
Giden gelsin bizimle dost iline
Katerler bağlandı kafile göçtü
Giden gelsin bizimle dost iline

Aşk eseri olan karar bağlamaz
Yüreğinde derd olmayan ağlamaz
Bizi bu yerlerde kimse eğlemez
Giden gelsin bizimle aşk iline

Bir garibim adım sanım anılmaz
Yüreğimde yaram vardır onulmaz
Aşk deryası cuş eyledi yenilmez
Giden gelsin bizimle aşk iline

Leyl-ü nehar akar çeşmimin yaşı
Dost yoluna koyup can ile başı
Aşk ile geçelim dağ ile taşı
Giden gelsin bizimle aşk iline

Derviş Himmet aydır onu bilenler
Medhin okur anda varıp gelenler
Delilimiz oldu pirler erenler
Giden gelsin bizimle aşk iline
Gül Bittiği Yeri Bilirim Dersin
Gül bittiği yeri bilirim dersin
Bilir misin benlik şeytana düştü
Cevahir madenin bulurum dersin
Cevahir bulanlar ummana düştü

Ben Ali'yi gördüm mahbub çağında
Selman'ın çiğninde yolun sağında
Cennetten içeri firdevs bağında
Bülbül figan eyler gülşene düştü

Selman'ın çiğninde bir oğlan geldi
Destur dedi ele bir deste aldı
Muhammed terini gül ile sildi
Ol zaman kokusu insana düştü

Muhammed'i gören canlar ağladı
Sel sel oldu çeşmim yaşı çağladı
Cebrail Habib'in belin bağladı
Kırkların cem'inde erkana düştü

Kırklar geldi her çiçekten derdiler
Koklayıban yüzlerine sürdüler
Her destesin bir güzele verdiler
Gül Muhammed nerkis Selman'a düştü

Cennetin kapısın kırklar açtılar
Tohumunu yeryüzüne saçtılar
Bir üzümü şerbet edip içtiler
Size mescid bize meyhane düştü

Kul Himmet üstadım dilek diledi
Seyyah olup şu alemi eledi
Arafat dağında bir koç meledi
İsmail önünce kurbana düştü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder